Yıkılan Kale
Bir bir erirken günlerimiz Zikirsiz dillerle Tatminsiz gönüllerle Bir Frenk taklidi vardı Müslüman aleminde Aklımızda kabul ettiğimiz yasakları İzlerken ailemizle evimizde Besmelesiz doğan çocukların kulağında Küpe olmuş şimdiki böğürmeler Bir oku emri vardı gökten Dilden soyutlanmış gönülden ibaret olan Tabiri vardı büyüklerin Kılarken namazı ,namazda ol diye Sığınırken peygamber çiçeğinin gölgesine Takılırdı gölgeye aklımız Kokudan mahrum kalplerimizle Neydi kastlari peygambere Silerken hafızalarda Herşeye bedelken mushaf Bırakılırken tozlu raflarda Bir sapıklık vardı zihinde Oynaşırken gayrı meşrularla Eliniz gözükmesin derken kadına kıza Bir avcı gibi havada gezen gözlerle Ümmet olma peşindeyken tekbir lerle Sağır olurduk Arakan,Filistin , Kudüs e Cihat beklerken kardeşler Televizyon başında mayış mayış ruhlu Müslüman la Zahirden korumak isterken kaleyi İçten içe teslim ederken