ÇİRKİN
Çok eski zamanlarda çanağın harmanlanıp bugüne gelene kadar ki geldiği süreçte 'Mihriban' adında bir genç kız varmış. Kızın güzelliği dillere destan, ailesinden gördüğü görgü ve ahlaki davranışları ise gönüllere taht kuran cinstenmiş, yalnız kız gizli bir sırrın içerisindeymiş. Bundan bir haber bugünlere kadar gelebilmiş, olsa da sır ya bu gizli kalmaz. Elbet bir gün çıkar ortaya.. Kız eskimiş, püskümüş kıcırdayan evlerinin merdivenlerinden adım adım aşağıya doğru indi. Karşısına 'Muharrim' abi çıktı. Muharrim güzel memleketlerinin orta yerine kurulan bakkal sahibi idi. Mihriban'ı görünce hemen selamladı. Başını yere doğru eğerek; Ooo Mihriban'ım elindeki o süt kasesi ile nereye doğru gidiyorsun? diye sordu. Mihriban: Hatice nineye götürüyorum, gariban teyzemin kimsesi yok. Torunları desen öksüz gurbette.. Muharrim: Doğru ya anaları babaları kazada ölmüşlerdi. Vah! gariplerim, tek başlarına koca şehirde yaşam mücadelesi veriyorlar. Aferin sana gü...