Kayıtlar

Şubat, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AVUÇLADIM YILDIZLARI ( mahpushane notları )

Resim
Yıldızlarla dolu öyle bir geceydi Aklıma yine ilk sen geldin be dostum Yokluğunu, hasretini gönlümde duydum Sen yıldızları ne çok severdin dostum Senin için avuçladım gökyüzünden Bir bir ceplerime doldurdum… Herkes güneş resimleri çizerdi defterine Sen yıldızlarla oynardın dostum Yıldızlarla dolu geceye bakarken Aklıma yine sen geldin dostum Senin için avuçladım gökyüzünden Bir bir ceplerime doldurdum… Gece voltalarımda hep seni düşündüm Zira sen gündüz gördüğüm tek düşümdün Bir yıldız kayardı dilek tutardık seninle Sen haceri düşünürdün ben ayşeyle el ele Bütün yıldızları senin için topladım gökyüzünden Bir bir ceplerime doldurdum dostum… Şiirbaz 09. MAYIS. 1980

YASAKLI BAHÇENİN ELMASI ( sahipsiz mektuplar )

Resim
Sana şiir yazmak gelmiyor içimden Senin güzel gözlerini anlatmak Dudaklarını sayfa sayfa yazmak Kısaca seni yaratmak hiç Ama yinede seninle olmak Yağmur altında ıslanmak Çocukluk yapmak isterim Ama ne yazık ki çok zor Sen yasaklı bahçedeki elma Ve ben Yemesi yasaklı biriyim Sana bakarak geçiyor gecelerim Bilirsin Ben elmayı çok severim Belki bir gün Seni de yerim Ne dersin… ŞİİRBAZ 07. TEMMUZ.1997

VELİ USTAYA (mapushane notları)

Resim
Müebbet yemiş bir veli ustamız vardı Saçları ak elleri nasırlı Kimseyle oturmaz, kimseyle konuşmazdı Onun cezası susmaktı, konuşmamaktı Gardiyanlardan öğrendik, Karısını vurmuş Ve karısının dostunu. Tır şoförüymüş eskiden Karısı ve kızı Ayşe için yaşarmış Bir gün habersiz gitmiş evine Çocuğunu kapı önünde ağlar bulmuş Evde yabancı bir amca var demiş Ayşe kız Yıkılmış kahrolmuş Veli usta Anahtarıyla açmış Babadan kalma evin kapısını Sessizce yatak odasına yaklaşmış Çok sevdiği, saygı duyduğu karısı çıplakmış Ve aşığı da koynunda Kan beynine sıçramış Veli ustanın Av tüfeği iki kere patlamış Ve ortalık kan revan içinde. Bundanmış Veli ustanın suskunluğu Bunca yıldır susmuş Veli usta konuşmamış Ve yemin etmiş hiç konuşmayacakmış... Şiirbaz 05.Şubat.1986

TOPLUMDA TEMEL AFET KÜLTÜRÜ OLUŞURSA

Resim
Bazı kelimeler vardır duymak istemeyiz. Bizi rahatsız eder. Afet, deprem, savaş kelimeleri bunlardan bir kaç tanesidir. Hele neşeli, mutlu bir zamanımızda bu tür kelimeleri kullananlara kızarız, şimdi bu da nereden çıktı bu konuları kapatalım deriz. Ama beklemediğimiz bir anda afetlere maruz kalıp kendimizi, ailemizi veya çevremizi enkaz yığınları arasında bulabiliriz. Bir anda gündemimiz değişip hayallerimiz alt üst olabilir.        Enkaz yığınları arasında yavrusunun ‘anneciğim, babacığım ne olur canım çok yanıyor, beni kurtarın’  diye haykırışını duyduğu halde, elinden gözyaşından başka bir şey gelmeyen zavallı anneleri babaları görürüz. Soğukta katalitik soba ile çadırda çocuklarını üşütmemeye çalışan, bir tas sıcak çorba alabilmek için veya bir banyo yapabilmek için dakikalarca sıra bekleyen zavallı afetzedeleri görürüz. Enkaz yığınları arasında sahibini arayan kedileri, köpekleri görürüz. ‘Anne! Anne! ‘diye annesini ve sevdiği insanları arayan çocukları, gençleri görürüz.

SİTEM

Resim
  Bir selamını bile değmedik Değmedik bir tebessümünün menzili olmayı Bir nazar atsan göz ucunla Bir eğsen başını selam kastıyla Benim olurdu dünyalar Ben olurdum belki de en mesudu divanelerin Nice değmezleri barındırırken gönül limanında Affedip saklarken tahammül kanatlarınla Cürümlerinin bile affetmediği nicelerini Kimliklerinden şahsiyetlerini silenlerin Silmezken adlarını Silindim gönül sayfandan bir çırpıda Bir ben uğradım hışmına Gazabına bir ben çarpıldım Söyle ben mi yedim yasak meyveyi de Kovuldum gönül ireminden Ben mi döktüm de ilk kanı Sürüldüm ülkenden Ben mi yaktım içindeki Roma'yı da Yaktın beni bir tek kelamınla cayır cayır Binlerce kez hayır Olmadı ey dost Olmadı en dost Olmadı Ne oldu da tükendi sıra bana gelince tahammülün? Merhamet membaı bakışların nerede? Yükledin nefretin en zehirli oklarını da Ha bire savuruyorsun gözüme, gönlüme Öldüm diyorum öldüm kahrımdan Anlas

TESBİH (mapushane notları)

Resim
Sarı, yeşil renkli bir tespihim vardı İri taneli büyük bir tespih Güneşi görürdüm sarısında Senin altın saçlarını görürdüm Doğayı görürdüm yeşilinde Senin güzel gözlerini görürdüm Geçenlerde kopardım Sağa sola dağıldı taneleri Gözlerini, saçlarını kapardım üzgünüm Kapımı çaldığı zaman infaz günüm... Şiirbaz 25.Nisan.1987 'Topraktan Eskiyim Güneşten Genç' İsimli Şiir Kitabından

ZAR ATTIM SEVDALAR ÜSTÜNE

Resim
Zar attım da sevdalar üstüne yine kaybettim Uçuştu gençliğim gözlerimde bende seyrettim Evleneceğin geldi aklıma nedendir bilmem Koynuna gireni düşündüm de yine kahrettim… Şiirbaz Şubat 1993

Gelecek bazen uzun sürer

Resim
Hani yalnızlığına boğulmadan gelecem demiştin Hani yemin billah edip ne sözler vermiştin Unutuldu yeminler, unutuldu verilen sözler Biliyorum hayırsız gelecek bazen uzun sürer… Şiirbaz Ocak 1997

KÜNYE EDEBİYAT E DERGİ 6. SAYIMIZ İÇİN DOSYA KONUSU: VEFA, YAZILARINIZI BEKLERİZ

Resim
KÜNYE EDEBİYAT E DERGİ 6. Sayımız için, Şiir Öykü Deneme Anlatı Yazılarınızı bekliyoruz... Dosya Konusu: VEFA... kunyeedebiyat@hotmail.com Son tarih 15.03.2020

Gitmeliyim

Belki gitmeyelim Bir Ekim sabahında Yapraklara düşmüş çiy damlalarıyla Sabahın körpe serinliğinde Kurumuş dudakların çatlakların dan Kalkıp Gitmeliyim Özlemin sonsuz diyarlarina Özledikçe yanımda kokunu bulmak Yatağın sıcaklığıni tenimde hissedip Sarıldığım ince paltomun Ceblerinde yaktığım sigaralarda Hayalini görmek ... Karanlığın çöktüğü yollarda Yol alırken bir gölge gibi Gitmeliyim belki Biraz zor olucak Birazda yarım Giderken her köşede bir parçamı bırakarak Elini sürdüğün taşlara Bir öpücük koyarak Ama yaş dökmeden Çünkü gözlerim senin olmuş Sen ağlamamalısın Sen görmemelisin Gökten boşanırcasına düşen  damlaları İçimin fırtınalarıyla süslü göğü Sen duymamalisin Rüzgarların uğultularını Sessiz feryatlarini İşte gidiyorum Senin olmuşken ben Yolunu bilmediğim diyarlara Gitmeliyim Belki çöllere Belki semaya Biliyorum ikisinde de Sen varsın Senden yine sana gitmeliyim Bunu bilmemelisin

KALAN KALANA

Resim
Duraklar kıştır, geçişler yaz... Sevdalar bir sonraki bahara kaldı. Hangi mevsim saklı mevsimden? Dön bak arkana kalan kalana... Oysa elerinde kokusu vardı ya! Artık yok, hüzün göze kaldı.. Hesaplar siyasete, Planlar müdüre kaldı. Ekin yazın biçilir ama, Hasatlar güze kaldı... Bayramlar muhabbete yoksun, Gelen gidene, postuna soğuk kaldı. İş -güç patron işçiye, İşçi patronun parasına kaldı.. Şehir kalabalık, etraf iyi-hoş, Dostluk menfaate kaldı... Evlat sevdaya daldı, Ana-baba evdala hasret kaldı. Düzde çamur, yamaçta baston; İki söz vardı o da uşağa kaldı... Emek, aş, insanlık için yaşamak. Değer hayvana, paha eşeğe kaldı... Kalan kalana vakitler sükûtta, Yürekte dua akılda dava kaldı. Alıp gidenlere inat kalan kalana, Huzur onunlaydı yine ona kaldı... HASAN AKBAL

HE DESEN

Resim
Bir he desen Hasret bitecek Bir he desen Tenim tenine değecek… Iraklar yakınlaşacak Ateşler tutuşacak Hayaller uçuşacak Bir he desen… Bir he desen Özlem bitecek Bir he desen Dudaklar birleşecek… Güneş tekrar doğacak Yürekler bir olacak Kitap kapanacak Bir he desen… Bir he desen Yasaklar bitecek Bir he desen Tenim tenine değecek… Şiirbaz 25. MAYIS 2014

EMANET (Oğluma)

Resim
Sen daima iyi ve doğru olmalısın; Bensizken bile… Sen bendeki beni yaşatmalısın Ben yokken bile… Aydınlık olmalısın ay gibi parlak Başarıya koşmalısın gerekirse yalınayak Aydınlığını hiçbir kötülük karartmamalı Hiçbir yalan yoldan çıkarmamalı seni. Kendine iyi davran oğul Beni de unutmayasın sakın Bilirsin kimselere güvenemem Bu yüzden seni sana emanet ettim ben… Sen daima doğru olmalısın; Bensizken bile… Sen bendeki beni yaşatmalısın, Ben yokken bile… Güneşe dönmeli yüzün Güneşini kimselere karartmamalısın Hiçbir yılan sana sokulmamalı Hiçbir yalan yoldan çıkartmamalı seni… Kendine iyi davran oğul Beni de unutmayasın sakın Bilirsin kimselere güvenemem Bu yüzden seni sana emanet ettim ben… Şiirbaz 20. Haziran. 2000

BASIN YAYIN SANAT EDEBİYAT ŞİİR DÜNYASI'NDAN KISA KISA DUYURULAR...

20 Şubat 2020 Perşembe günü, saat.17.00'de;Tarsus Müftülük Konferans Salonu Tarsus-Mersin adresinde, Gazeteci-Haber Türk TV Program Yapımcısı Veyis Ateş ''Medya ve Şiddet.'' konusunda bir konuşmayapacaktır. İsteyen herkes bu etkinliği ücretsiz olarak izleyebilir,ilgilenenlere önemle duyurulur. ************************************************************************************************************************************************************************************** ''Deliler Teknesi Edebiyat Sanat Dergisi'nin, Mart-Nisan sayısı içinürün göndermek isteyenler için son tarih 20 Şubat 2020 Perşembe'dir.Gecikmeli gelen ürünler kabul edilmiyecektir, eserlerinizi asimsek70@hotmail.com  e posta adresine iletebilirsiniz. İlgilenenlere,önemle duyurulur.(Aydın Şimşek-Kanguru Yayınları Genel Yayın Yönetmenive Deliler Teknesi Edebiyat Dergisi Sahibi-Yazı İşleri Müdürü-KonurSokak, No.15/3 Kızılay-Ankara E  Posta.deliler.teknesi@hotmail.com  WebSitesi. h

İŞTE O ZAMAN

Resim
Saçların rüzgardan dağılmış öyle gelirsin ya Gözlerin baygın baygın öyle bakarsın ya Vücudun alev alev öyle yanarsın ya Seni öpmek isterim işte o zaman... Anlatılan her yalana hemencik kanarsın ya Bir küçük fıkrama duramaz gülersin ya En küçük şakama somurtur kızarsın ya Seni öpmek isterim işte o zaman... Duygusal bir filmde anında ağlarsın ya Her zaman pilavı ateşte yakarsın ya Gözlerini ufka dikip öylece bakarsın ya Seni öpmek isterim işte o zaman... Şiirbaz 14. ŞUBAT. 1988

KIZAR MISIN?

Resim
Yüreğin yalnızlıktan üşüdükçe Çıkar gelirim güzelliğine Gün ışığı giyinmiş o sıcak tenine Bir buse kondursam kızar mısın?.. Şehir üstüne üstüne gelirken Gündüze dargın, geceyle evliyken Gönül kapın açık, ama içi boş iken Gelip de öpsem seni kızar mısın?.. Attığın zarlar hep yek gelirken Yaşam seninle dalga geçiyorken Gözlerinde yaş, kan dudaklar bükük iken Bir buse kondursam kızar mısın?.. Unutulmuş aşklar sarayında neferim Unutulan aşklarımı beklerim Bir gece yıldız kayarken gökyüzünden Seni seviyorum desem bana kızar mısın?.. Şiirbaz 12.ŞUBAT. 1984

GÜN GELİR VURULUR ANKA KUŞLARI

Resim
Açılır kara kaplı kitap, günahlar sorulur Durulur içteki nefret, Karadeniz durulur Bilenir eldeki baltalar, dar ağaçları kurulur Gün gelir vurulur Anka kuşları… Dostlar gider ötelere, toprakla dost olur Hazan vakti yele kapılır yaprak, savrulur Küller alevlenir gözlerde, yaşlar kavrulur Gün gelir vurulur Anka kuşları… Bitmez sanılan film biter, sonlar yazılır Boyunca dokuz tahtalık, toprak kazılır Mermerlere ad, soyad, doğum, ölüm kazınır Gün gelir vurulur Anka kuşları… Şiirbaz 08.Aralık.1981

ÇOĞU GÜN EFKARLIYIMDIR BEN

Resim
Çoğu gün efkârlıyımdır ben Oltanın ucundaki balığa efkârlanırım Kafesteki kanaryaya bazen Sevgiliye verilmek için koparılmış karanfile Kapana yakalanmış saka kuşuna bazen... Çoğu gün efkârlıyımdır ben Hoyrat ellerde kalmış güzele efkârlanırım Çamura batmış kadına bazen Aşk dolu sözlerle yazılmış iki satır şiire Sokak ortasında dilenen çocuğa bazen... Çoğu gün efkârlıyımdır ben Jilete hedef olmuş bileklere efkârlanırım Çisil çisil yağan yağmura bazen Giden sevgilinin ardından ağlayan gözlere Hasretle öpülen dudaklara bazen... Şiirbaz 09. EYLÜL. 2009

ELÂRA

Resim
Umutsuz gecelerimin umudu oldun şimdi Yanacak ateşlerim yoktu senden önce Penceremin kenarına konan güvercin kadar Masum, yürekli olmanı sevdim Sen batık gemilerin prensesi Sen sevdiğim ELÂRA... Yaşanılacak çok şey varmış meğer Hayata küs idim seni tanımadan Vatanım diye tutturan bülbül kadar Özgür, yürekli olmanı sevdim Sen karanlık suların prensesi Sen sevdiğim ELÂRA... Şiirbaz 01. HAZİRAN. 2001

ÇARE BULAMADIN AŞKINA

Resim
Güneşi aldım yerinden batıdan doğurdum Yıldızları topladım ceplerime doldurdum Nadide çiçekleri bir bakış da soldurdum Sadece seni aşkına çare bulamadım… Şiirbaz Nisan 1998

ANLAYAMAZSIN

Resim
Yıldızlar kayboldu karardı gece Umutlar yok oldu anlayamazsın Hüzünler doldu kayboldu neşe Sevinçler yok oldu anlayamazsın... Rüyamda gördüm seni geliyor sandım Ah o tatlı sözlere nasılda kandım Sönmüş bir lavdım bak nasıl yandım Hayaller yok oldu anlayamazsın... Hani söz vermiştin yakında gelecektin Seni seviyorum sevgilim diyecektin İçimdeki hasreti hani dindirecektin Yarınlar yok oldu anlayamazsın... Seninle yemyeşildim sensiz çürüyorum Ben ağlarken sen gülüyorsun biliyorum Bayılmalar sıklaştı sonunda ölüyorum Şiirbaz yok oldu anlayamazsın... ŞİİRBAZ 28.01. 2001

ALEV ALEV

Resim
Nice karanlıklar yaşadım, bir ömür iki kere öldüm Rengârenk çiçeklerin nasıl solduğunu gördüm Alev alev yanarken ansızın nasıl da söndüm Tarifsiz bir his içimde ölümü bekliyorum… Şiirbaz Şubat 1992

AÇTIM KOLLARIMI KUCAKLAŞALIM DOSTLAR

Resim
Üç günlük ölümlü dünya kalp kırmayalım Kin güdmeyelim hep hoşgörülü olalım Daima gülsün yüzünüz ağlamayalım Açtım kollarımı kucaklaşalım dostlar… Tek vücut olalım kötüyle savaşalım Atamızın emanetini bizler koruyalım Hep konuşalım olana dek susmayalım Açtım kollarımı kucaklaşalım dostlar… Sevelim de sevilelim değer bilelim Dost için gerekirse candan geçelim Yıkılsın tabular özümüze dönelim Açtım kollarımı kucaklaşalım dostlar… Ozan Emre der ki bit artık bu savaş Dargınlar barışsın olsunlar sarmaş dolaş Açılsın yürekler özgür kalsınlar kuşlar Açtım kollarımı kucaklaşalım dostlar… Şiirbaz 25. EKİM. 1998

BEN HEP GİTTİĞİN YOLLARDAYIM

Resim
Bir gün bir rüzgarla geleceğim yanına bekle, Kara bulutlarını dağıtıp sonra gideceğim. Biraz gürültülü olursa korkma gül goncası, Sana biriktirdiğim sevgim içinde gizli… Bir gün bir yağmur bulutuyla geleceğim yanına bekle, Kuruyan yanlarını ıslatıp sonra gideceğim. Biraz deli yağarsam korkma bahar dalım, Sana biriktirdiğim özlemlerim içinde gizli… Her nereye gidersen git, bil ki hep yanındayım Rüyanda, nefesinde ve her daim canındayım Kader seni nereye sürüklerse sürüklesin Bil ki ben hep senin gideceğin yollardayım… Şiirbaz 16. AĞUSTOS. 1986

Canım Batağa Düşmüş Eyvah

Resim
Çiçeğim kurumuş kalmamış eski neşesi Yüreği daralmış bitmek üzere nefesi Kan çanağına dönmüş ağlamaktan gözleri Cananım bataklara düşmüş, yok olmuş eyvah… Şiirbaz Ocak 1999

DEPREMLERDE CEP TELEFONU HAYAT KURTARABİLİR!

Resim
Teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Bizde ister istemez bunun içerisinde yer alıyoruz. Özellikle cep telefonları reklamlarında etkisiyle küçük büyük herkeste mevcuttur. Zararlarını bir kenara bırakırsak, doğal afetlerde, depremlerde her ne kadar hatlar kilitlense de, açık olduğu zamanlarda acil iletişim açısından  çok faydalıdır. Bu görüşümü destekleyici olması açısından aşağıda birkaç tane yaşanmış örnek sunmak istiyorum.       Gölcük Merkez Camii İmamı- Hatibi Hüsnü Akbaş Hoca,  depremi cep telefonu ile öğrenmiş ve kurtarmaları için yine bu telefonla İstanbul’daki oğluna haber göndermiş. İlk anda müthiş bir gürültüyle uyanmış Hüsnü Hoca. Deprem bir ara hafif duraksamış, peşinden şiddetlenmiş. ’’ O anda ‘’ Herhalde Kıyamet kopuyor’’ diye düşündüm. İçime gelen buydu. ’Kıyamet kopuyor, deprem değil bu’ dedim. Diyor ve anlatıyor: ‘’Sonra yıkılmışım. Boşluktaydım, kalkayım dedim, fakat ayağım kırılmış üzerimde ağırlıklar var kalkamadım. En üst katta olduğum için acaba bir he

DÖRTLÜKLERİM

Resim
Günü geldiğinde elbet bende göçerim Ne ektiysem yaşarken onu orda biçerim Ben arkadaşlığı değil dostluğu severim Aşk dolu umut dolu işte size dörtlüklerim… ŞİİRBAZ 01.01.2001

DERDİMİN İLACI

Resim
Derdime derman ol yarama ilaç Savur yüreğimi etraflara saç İstersen bir başıma bırak beni İster yolları tüket dağları aş... Aralık 1995

BİTER Mİ

Resim
Bitecek mi sana hasret günlerim Büyüyecek mi diktiğim güllerim Yanıp tutuşsa da mahşerde dilim Seni sevdiğimi ben yine söylerim… Ekim 1997

KELEBEK ÖMRÜM

Resim
Kelebek gibi bir günlük olmasın aşkımız Sigara gibi bir nefeslik hiç değil Umut dolu, aşk dolu geçsin günlerim Bilesin seni sonsuza dek beklerim… Şubat 1991

DOST

Resim
Düzen bozuk elden bir şey gelmiyor dost Canın gibi sevdiğin kıymet bilmiyor dost İnsanlara bir şeyler olmuş nedendir bilmem Verilen sözler bir türlü tutulmuyor dost … Sevgi sepete konmuş, dibini kırdılar dost Paramparça dost luklar toplanmıyor dost Görüşürüz denirde beklenir hep gidenler Gidenler bir daha geri dönmüyor dost … Ar- namus millette diz boyu dost Nerden gelmiş bu insan soyu dost El etek öperek bir yerlere çıkanlar Adam oldum sanıyor ne yapayım dost … Dostlukları menfaate dönüştürmüşler Parayla selam alınır olmuş dost Kardeşlik lügatlardan çıkartılmış Kardeşi kardeş e öldürtmüşler dost … Sevgi saygıdan kaçar olmuş Gülü bülbüle darıltmışlar dost Rüşvetin adına hediye koymuşlar İnsanı insandan soğutmuşlar dost … Emre Vehbi ALKAN ŞİİRBAZ

Dudaklarıma Dokunacağım

Resim
Sevdan göçmenlerin kanatlarında sürgün Ben senin  sevda na sürgün tükeniyor ömür Ne günüm belli ne de  gece m aydınlık sensiz Nasıl yaşarsın bilmem yabanlarda bensiz… Sensiz akşamlarda, zifirlere seni yazacağım Belki sensiz,  sevgi siz kaç bahar yaşayacağım Seni görebilsem de, göremesem de mecburen Ben yine seni düşünüp dudaklarıma dokunacağım… Siyaha inat  beyaz a  dost  olan, ağaran saçlarım Sana götüremeyecek kadar yorgun bacaklarım Bitmedi bitmeyecek sanırım sana yazdığım şiir Bunun adı  aşk , ne okus pokus veya ne de sihir… Sensiz baharlarda düşen her yaprağı sayacağım Şunu bil ki hep boş kalacak yatağımda sol yanım Göçmenlere kanıp da uğramazsan şayet yüreğime Ben yine seni özleyip dudaklarıma dokunacağım… Ama bil ki bu tende hep yanan bir ben var. Ve bu ateşler içinde üşüyen  sevda lı bir yürek.! Ölmüş hayatın diri adımları atılacak sokaklara Ama ne sana açılacak bu kapı ne de bana… Sonraları ayrılıklar acıtmaz olacak elleri Kanayan avuçlar tutu

Sağır Sultan Bile Duydu

Resim
Seni ne çok sevdiğimi ilk kalemime anlattım. İlk kalemim bildi seni nasıl sevdiğimi. Sonra kalemim kağıtlara anlattı, Tüm boş sayfalar senin adınla renklendiler. Sonrasında sensiz  gece ler duydu Onlarda gitti yıldızlara söylediler. Yıldızlar ay’ a, ay güneşe, güneş kuşlara Kuşlar mevsimlere ama özellikle bahara. Sonrasın da bir kutu kibritle tanıştım Kibrit sigaramı yaktı, dumanı gözlerimi. Deli akmaya başladı ya kanım Aşka geldi sensiz yalnızlığım Kadehleri sensizliğe kaldırdım Zira ben sensiz hep yalnızdım. Ünüm sarıp sarmaladı yedi düveli Tüm aşksızlar tanıyordu bu şairi. Sonunda sağır sultan da duydu. Ama Bir tek sen duymadın aşkımı. Sana olan sevdamı aşkın için yananı. Tüm börtü böcek anladı beni de Bir sen anlamadın beni be… Ulan kitapsız, ulan hayırsız Bir sen yanmadın bir sen anlamadın be… ŞİİRBAZ

BÖL SÜKUTUNU ŞAİRİM

-Ali Köse’ye- Düşlere sığmayanlara bak derim. Uykusunu karartanlara söyle; Susan güzel seslileri uyandır, Böl sükutunu şairim… Kararmış lambanı aç, aydınlansın gece; Sukutun bölük pörçük, huzursuz hece; Şiir de kükreyişinle kâğıt ve kaleme Böl sükutunu şairim, yaz derim… Sukutunla şahlanıyor akl-i caniler, Huzur bırakmıyor alıyorlar birer birer; Demli bir çayın yanına konulunca şiirler, Böl sükutunu şairim, oku derim… Şaklabanlar “şair olduk” der, yalan ya! Ne edep bilirler ne üslup, konuştukları palavra; Biz seninle şiir demlerdik Zonguldak akşamlarında; Böl sükutunu şairim, şiir derim… Ruhları vatan, milletten uzak; bilmezler ki, Akılları düşman, savaşları bozuk fikirli; Namert davranışları, sözleri zehirli… Böl sükutunu şairim, sur derim… Bilmeliler cezayı tamamlanınca, hesap. Çirkin resimlerle bozdular, sen yap. Ruhlarını korkutmak için heybetinle hitap… Böl sükutunu şairim, konuş derim… Açılınca sema, açılınca eller duaya… Yapılacaklar tamamlanır,

BASIN YAYIN SANAT EDEBİYAT ŞİİR DÜNYASINDAN KISA KISA DUYURULAR...

07-16 Şubat 2020 tarihleri arasında;1.İskenderun Kitap Günleri-Atatürk Anıt Alanı İskenderun-Hatay adresinde, 180 yayınevi. 100 yazar'ın iştirakı ve 70 standı ile açık olacaktır, her gün 09.30-21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek olan fuar'da ''Hatay Yazarlar ve Şairler Derneği'' de üyeleri ile birlikte burada yer alacaktır. İlgilenenlere, önemle duyurulur. ************************************************************************************************************************************************************************************** 10 Şubat 2020 Pazartesi günü, saat.14.30'da;17 Nisan Halk Kütüphanesi Kartal-İstanbul adresinde, Eskişehir'li Şaire Vildan Çalışkan'ın ''B/aşka Yazıyorum'' konulu ''Söyleşi ve Şiir Dinletisi'' yapılacaktır. İlgilenenlere, önemle duyurulur. ******************************************************************************************************************

TEŞEKÜRLER...

Yazılarımızı sosyal mecralarda paylaşarak göstereceğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederiz...

KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.

İMZALI YAZILARDAKİ GÖRÜŞLER YAZARLARINA AİTTİR...

YAZARLARDAN OKU...

Daha fazla göster

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *

BİZİ TAKİP EDİN...

ÇOK OKUNANLAR

KIRILMIŞ BİR HAYAT

ASIM'IN NESLINDEN VATAN GÜNEŞİNE

GÜRÜLTÜLÜ SESSİZLİK

BİR GÜN

ANLAMAKSA ŞİİRİ

HER ŞEYDE "SEN" VARSIN

Herc-ü Merc

YAŞLI ANADAN BEŞ OĞLUNA MEKTUP

EDEBİYAT VE SANATTA YERLİLİK VE MİLLİLİK