KÂİNAT ŞİFRESİNİN MUCİZEVİ ANAHTARI: DİL Halit YILDIRIM “O'nun varlığının ve kudretinin delillerinden biri de: Gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin farklı olmasıdır. Elbette bunda bilen ve anlayan kimseler için ibretler vardır.” (Rum, 30/22) Dil Denen Mucize Rabbimiz, insanı yeryüzünde bir halife olarak yaratmak istediğini beyan edince meleklerin işin hikmetini öğrenmek amacıyla soru sormaları sahnesi Kur’an’da anlatılmaktadır. “Ben sizin bilmediklerinizi bilirim” ilahi ikazı ardından Hazreti Âdem’e bütün isimlerin öğretildiği, meleklere bazı eşyaların isim ve hakikati sorulduğunda “Biz ancak senin bildirdiğini biliriz.” denilmiş ve bunun üzerine Âdem’e (A.S) secde etmeleri istenmişti. İşte ilk insanın yaratılması ile başlayan konuşma süreci dahası dil, bugüne kadar insanoğlunun hem diğer canlılardan ayrılan en önemli özelliği olmuştur. İnsanoğlu dil sayesinde sosyal bir varlık halinde yaşamış, kültürler ve medeniyetler vücuda g
KIRILMIŞ BİR HAYAT
Her geçen gün biraz daha korkuyorum. Ya ben yanlış anlıyorsam… Kimseye de anlatamıyorum. Bunca soru işaretlerinin içinden nasıl çıkacağım ben? Yüreğime hükmeden bu korku sisini nasıl dağıtacağım? Üzerime çökmüş karanlık, ne ileri gidebiliyorum ne de geri. Keşke uzaklara, çok uzaklara gidebilsem! Tek başıma… -Kızım! Hadi servisin geldi. -Hemen geliyorum anne. Ne olur bana dua et? Gitmeyi hiç istemiyorum. Yine onu göreceğim diye çok endişeleniyorum. Annem iyice sinirlenmeden gitmeliyim. Akşam sana olanları anlatmak için çok sabırsızlanıyorum. Hoşça kal benim güzel defterim. -Hep böyle yapıyorsun Işık. Bu nasıl bir sorumsuzluk? - Yine ne yaptım anne? Geldim işte. - Bak bak! Dillerin çok uzadı senin? “Ne yapmış mış” hanım efendiye bak sen! Sen gelene kadar gitti okul servisin. -Bunda ne var ki anne. Babam ya da sen okula bırakırsınız beni. Sonuçta ikinizin de araba… - Demek sen ondan bu kadar rahat hareket ediyorsun. -Bırakamayız hanım efendi seni! İkimiz de işe yetişmek zor