ÖLÜ ELBİSESİ
Hayat aynı durağan haliyle dün bıraktığımız öğrenci pansiyonu odası sohbetlerinden artan kalanlar ile başladı. Dışarıda esnaflar, lüks dükkan sahipleri, işçiler ve memurlar beraber döndükleri çarkın dişlisinde yoruluyorlardı. Çocukların oynadığı parklara, iki laf edilen kafelerin üzerine çöken sessizlik misafirdi. Kimse farkında değildi. İkindi vaktini belli eden gölgeleri bile yoktu artık. Yaprakların vedası, kuşların göç telaşı biteli aylar olmuştu. Havuç burunlu soğuk adamlar kömürden gözleriyle selamlıyordu insanları. Yine işe gitmem gereken güzel bir pazartesi. Evet, yanlış anlamadınız haftanın ilk gününü çok seviyorum. Okula gitmemek için nazlanan çocuklar gibi davrananlar, hiç parasız kalmamıştır, büyük bir ihtimal. Bu bendeki sevgi, şükür etmek aslında... Böyle kapalı ve yağışlı havalar her zaman beni bir hoş eder. Bulun...