Kayıtlar

FATMANUR NARTEKİN etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

DOSTLUK

Dostluk... Dostluk denilince herkes kendince anlatır; Kimi sırdaş, kimisi cândan, kimisi aile der. Oysa dostluk bunların toplamıdır. İnsan dostunu bırakmaz. En azından yarım bırakmaz. Bir kalemle yazılan, bir silgiyle silinen basit anlaşma değildir. Olamaz da. Terketmekten terkedilmekten uzaktır. Mesafeler dostları yaralamaz, eksiltmez. Dost asla hançerlemez. Ona güvenirsin kendinden öte. Dost vurursa kalkamazsın. Dersin ki ; "O vurmasın kim vurursa vursun." Öyle olmadığını görünce kendinden kaçarsın. Eğer kaçmazsan hep onu görürsün kendinde. Çünkü kardeşten yakındır sana. Ağladığını görür o da ağlar. Gülmeni görür o da güler. Ağlarsan gelir yaşlarını siler. Bazen belli etmeden sarar yaralarını. Bazen görmeden siler gözlerini. Hiç unutmaz, düştüğünde hemen arkanda belirir. Gelmezse yine yanındadır. Aynı havayı solursunuz. Kaybetmezsin onu ve ya kaybedilmediğin tek yerdir. Yağmura tutulsan, yağmuru alır üzerinden. Korktuğunda korkmaz, tüm yüreğiyle ordadır. D...

SEN GİBİ

Yağmurların ortasında kaldım Tükendi gökkuşağım Sana yazamadıklarım var Geç kalışlarım var Bu sıralarda gelirdin ıslanmış gözlerinle Umut mavisi bakarsın Sen bakınca gökyüzü yıldızlanırdı gün ışığında Kederler akardı bir bir Gelişin özgür güvercin uçuşuydu ben de Takıldım uçarken düşen tüylerine Kanatların dökülüyordu Amansız bir masal gibiydin Yağmur değil de merhem yağsa sanki yine görünmezdin İklimlerin seni bana getiremediği yıllardayım Bir sorsaydın ahvalimi Serçeler uçuşacaktı baharlarda Şimdi karanlık, siyah yıldız sahil boyları Belli ki hiç dönmeyeceksin virajlardan Anladım hiç gelmeyecek bahar Yine de vazgeçişlerim den elzem olan Kışlarından soğuk kaldıkların Ahval-i cihan mana yüklü Her yer karanlık, siyah yıldız oldu şimdi Soruyorum gelseydi bahar görünür müydü mektuplarım? Mektuplarıma karlar düşürür müydün? Isıtır mıydı kardan adam? Yağmurların ortasında kaldım Hayallerin yarımında Yaşlı mısralar arasında Zaman yel gibi eserken Anıları bıraktı kalemime yazmam için Kopup ge...

GENÇ ÇOCUK

Genç Çocuk... Takatimiz kalmadı dağlardan yürümeye Yeşil yapraklar sonbaharı düşürdü gönlümüze Yadigârdır gözlerimizden akanlar Sessiz çırpınışlar Boş hesaplar Getirmedi gidenleri Genç çocuk astı suratını Kısa saçlarından döküldü yapraklar Kıvırcık bir hal aldı uzaklarda Taahhütsüz bir yol göründü bana Kanadı kanlandı avuçlarım Resimlerden uçtu selamlarım Bırakın beni dediğim ne varsa Gerektiğinde yağmurlara kaçtı, yağmurlara uçtu Genç çocuk baharlardan kışlara durdu Kışlar sevdanın mevsimi oldu Yapraklar özlem çekti Dallar hasreti yazdı Karlar sevdanın sıcağında ısındı Mağaralara kaldı eski fotoğraflar Sohbet demli çaylar Ve yaprak titrerken toprak susarmış Güneşi dağların zirvesinde bulmak lazımmış Öğrendik Öğrendik ki çok eski bir hikaye Efsanelerden muallak Dalı kırılmış gül gibi kırık Anlamıştık Yıkılmıştık Nihayetinde rüyalarda görüşmüştük Hiç değişmedi sözler Anlamlı susuşlar Genç çocuk artık görmüştü görünmeyen...

SEN DAĞLI ÇOCUK...

Sen dağlı çocuk! Bugün kalbinden aktı pınarlar. Ve gözlerin bitap durumdayken, Bir başka yansıdı güneş ışıkları. Şehre girerken; Bir başka attı kalbim. Doğanlar; Doğarken ben öldüm. Baktım baktığına. Şaştım onurlu cesaretine. Kan mı değdi tırnaklarına? Kırılmışlığın sebebi bu mu? Sen dağlı çocuk! Kapandı gökyüzü gibi umutların. Deryaya daldın, korkun. Tane tane döküldü hayaller hüzünlerinden. Gördüğüm gördüğüne. Ne büyük tesadüf ki; Gittim gittiğine. Soğuklar boncuk gibi dizildi kapımda. Yaralar ummandan büyük. Bak karşıya! Bekleyişimi bekledin. Bak karşıya! Ben hiç beklenilmedim. Tar...

Hayali bir yolcu

Yoluyok bir öyküyüm. Dinleyenim yok. Ağrılarımdan sancılarımdan Yeni sıyrıldım. Güneş doğmasa da vuruldum. Yakuttan denizlere Tebessümden okyanuslara Ve nadirdir ki İçim parça parça Kayın ağaçlarından döküldü gözyaşlarım. Gidenlerin dönüşü olmadığı kadar Ne de değinemedim yalnızlıklara. Tiyatro sahnelerindeki periler gibi Soğuktaki buz tanesi gibi Derin mi derin Uçurtma uçurum gönlüm Kayalardaki tırnaklarım Ki dağları aşan kırılmışlığı Hayali bir yolcu... Değnekleri göründü uzaklardan. Gözleriyle suladı biçareliği. Çare de oldu. Takati kalmayınca çiçeklere bulandı kesik elleri. Kandan habersiz yüreği Yol ehli yolu bilirmiş ya Yol bildi. Yol ki kalbinden bir tasavvur Misak-ı teslimiyetinde Temennisi yüksek Öyle gelmedi bana pes ettiği Gerçekliliği yok tekrarı yılan zehri Acemiliği payındaki mertebe Baktı baktı öyle. Ne de olsa o Hayali bir yolcu..

TEŞEKÜRLER...

Yazılarımızı sosyal mecralarda paylaşarak göstereceğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederiz...

KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.

İMZALI YAZILARDAKİ GÖRÜŞLER YAZARLARINA AİTTİR...

YAZARLARDAN OKU...

Daha fazla göster

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *

BİZİ TAKİP EDİN...

ÇOK OKUNANLAR

YAŞLI ANADAN BEŞ OĞLUNA MEKTUP

KIRILMIŞ BİR HAYAT

ASIM'IN NESLINDEN VATAN GÜNEŞİNE

SEN VE BEN

GÜRÜLTÜLÜ SESSİZLİK