Kayıtlar

Ocak 29, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aşkımın Tek Muhbiri Ah O Mayıs Ayları

Resim
Ah kozlumun eşiği tren rayları. Çocukluğumun peşine takıldığı kara vagonları. Liseli sevdalarımdan hatırladığım, Hülyalı sokak... Ah kozlumun yamuk yumuk duvarları. Acemice yazı yazdığım kırmızı boyları. Gençliğimin serseriliğinden hatırladığım, Bekçi düdükleri Ve aşkımın tek muhbiri mayıs ayları... Ey bağrımda hançer gibi taşıdığım... Sende bitiyor kozlunun sokakları. Kırmızı karanfil soruyorum çiçekçilerden. Rüzgar tedirgin esiyor, Üşüyor elim ayağım, Sevdam sensiz üşüyor... Utanır olmuş martılar kanatlarından, Deniz utanır olmuş. Ben çıkıyormuşum artık balıkçı ağlarından... Hırpalanmış ve yorgun yüreğimi, Ellerine bırakmışım bu yüzden, Ellerin utanır olmuş... Biliyorsun, Bu kentte kelle koltuk da yaşanır. Ve tüm vedalar ölüme ayarlıdır. Ve ben kavgalara kurulmuşum biliyorsun. Dal olmuşum, kök salmışım belaya, Nezaretlere koyulmuşum yeniden. Korkmuşum ağlamaktan ve gülmekten... Ey bağrımda hançer gibi taşıdığım... Sende başlıyor kozlunun sokakları

Şeref Yoksunları

Resim
Oyuncağınızı da aldım elinizden Artık bıktım zehirli dilinizden Tabak yalayıcılar, şeref yoksunları Aynaya bakında utanın halinizden... Şiirbaz

Şimdi Ateşim

Resim
Senin yokluğunda sinsi sinsi yanmaktayım. Yandıkça daha da derinleşiyor içimdeki yaralarım Ve yavaş yavaş kokusu çıkıyor sensizliğin, Alevlerin içinde dumanlara karışıyorum mevsimlerce Sonrasın da hüzün dolu bir bulut oluyorum kendimce... Şimdi viraneyim! Kundaktan yeni çıkmış gibi, yanık köşe bucağım Biliyorum ki sönmez içimdeki sinsi yangınım Daha çok kapılar eşiğinde yanan ben olacağım Dillenen her bir kelime, rehin alır yüreğimi Senin yüreğinde vermek isterim son nefesimi Şimdi yağmurum! Terk edip bulutları heyecanla öpüşüyorum toprakla Toprağın sinesinde vuslat kokusu olup yayılıyorum havaya Kimi zaman nazlı çarpıyorum, çoğu zamanda hırsla Her damlam merhem olurmuşçasına, ürkütüyor ateşi Ve bu durumdan biliyorum ateşte bihayli şikâyetçi Şimdi aşkım! Bırakıp geriye tüm ihanetleri yeni bir yüreğe taşındım Parça parça dağılıp her hücresine adımı yazdırmak için. Bu son olacak, bundan böyle başka yürekte atmayacağım Artık avlularda, sokak aralarında göre

Gelmeyeceksen Boşuna Bekletme Beni

Resim
Sabahları tükettim kapı önünde bekledim seni Duvarlarda yer kalmadı tebeşirler bitirdim Bu günde geçti böyle ümidimi yitirdim Gelmeyeceksen söyle de boşuna bekletme beni... Ah ne zor şeymiş umutsuzca beklemek seni Dertlerime boncuk boncuk eklemek seni Bu sabahta her zamanki yerimde beklemekteyim Gelmeyeceksen söyle de boşuna bekletme beni... ŞİİRBAZ

Babalar Yürek Yarısıdır Babasızlık Yürek Yangısı

Resim
Bilemezsiniz ne koyar adama babasını yitirmek Canından can gider Koca bir çınar yıkılır Bilmezsiniz işte ey gafiller Babalar yürek yarısıdır Babasızlık yürek yangısı... Körler görmese de yıldızlar hep vardır Lallar konuşamasa bile sevdayı anlatır Bir baba ölür masada bir sandalye boş kalır Anlamaz mısın ey kafasız Babalar yürek yarısıdır Babasızlık yürek yangısı... Bilemezsiniz ne koyar adama babasını yitirmek Hane içinden bir ses kesilir Masadan bir tabak daha eksilir Anlamaz mısınız ey cahiller Babalar yürek yarısıdır Babasızlık yürek yangısı... ŞİİRBAZ

Ben Daha Ölmedim Mi?

Resim
Herhangi bir taşı sarmış yosun gibi Bağlanmıştım sevdana Sokak arasından geçen bir kamyonetin, Arkasına takıldım Yetişebilmek için sana. Papatyalara yalvardım, falıma bakmadılar Yokluğuna kalkan otobüslere el ettim Ama durmadılar Seni aradım kozlu sokaklarında Kayan yıldızlardan seni dilendim Rüzgârdan istedim kokunu, vermediler Yağmur dedim, yağmur sen söyle Başımdan aşağıya damlayıp gittiler. Kaldırımlarda aradım seni Sönmüş Sokak lambalarına seni sordum Karanlıkta kayboldu dediler. Allah aşkına söylesene bana Sen mi gitmedin yoksa Ben ölmedim mi daha... ŞİİRBAZ

Ben Mayıs Çocuğuyum Güzelim

Resim
Ne seni senden daha çok Ne benden daha az severim Ben mayıs çocuğuyum güzelim Sevdim mi adam gibi severim... Ben senken ne çok senim En az zerren kadar en çok benim Ben mayıs çocuğuyum güzelim Sevdim mi adam gibi severim... ŞİİRBAZ

Bir Başkadır Erzincan’da Aşk

Bilir misin kar nasıl yağar Erzincan'a Bilir misin nasıl da masumlaşır dağlar O heybetli o yüce dağlar. Ben bilmezdim asker olmadan önce Zira Erzincan'a hiç gelmemiştim. Hele bir dağ var vardır doyulmaz güzelliğine Gelin gibi salınır orta yerde apak olur. Ağustosun o kavurucu sıcağına rağmen Eritmezdi karını, bozmazdı güzelliğini. Karların üzerinde beyaz kardelenler çıkar Merhaba der yeni bir yaşama Merhaba güneş, merhaba dünya. Hemen sen gelirdin aklıma Gelinlikle düşünürdüm seni Ama her daim benim yanımda. Olmadı, bir çulsuza kaçtın kına gecesi Ve İstanbulun taşı altın diye kanan sen Bataklıkta, pisliklerde boğuldun. Gün gelir biter bu bitmez dediğin saltanat Yaşam biter, an gelir tükenir nefesler Gençlik gider, orak senin için bilenir Gözlere iner perde, geçmiş silinir. Gece nöbetlerinde, kışta, soğukta Ben seni düşlerdim. Şarkımızı söylerdim, Dişlerim birbirine çarparken. Kulağıma dayalı radyoma eşlik ederdim Tüfek gitgide ağırlaşırdı omzumda.

Senin Güller Büyüten Yüreğin Vardı

Resim
Senin güller büyüten yüreğin vardı Okyanusları sakladığın gözlerin Ninnilerle uyuttuğun sevgilerin Cadının elmasıyla yok ettiğin gençliğin vardı... Sen çocukları severdin en fazla Uçurtmaların en güzelini onlara verirdin Umutlarını kuyruklarına bağlar Göklere salardın, kıskansın diye kartallar... Kaç gece, kaç gündüz geçti bilmiyorum Yedi yıldan sonra çentik atmayı bıraktım duvara Yüreğindeki güllerin solmuştur susuzluktan Oysa sen çok korkardın karanlıklardan... Okyanus gözlerindeki bütün gemiler battı şimdi Sende içinde kaybolup gittin işte Umutlarını uçurtmalara ben bağlıyorum şimdi Ama gökler sadece sensizliğe ağlıyor... Senin güller büyüten yüreğin vardı Ve o yüreğinde hep ben vardım.... ŞİİRBAZ

Bir Küçük Kız Rümeysa

Resim
Dünyayı verseler de sen kanma sakın Yalan dolana inanıp sen yanma sakın Umudunu hiç yitirme hedeflerine ulaş Bilesin sonumuz biraz toprak biraz taş... Her istenilen olmaz mutlaka hayatta Ama umut için biraz savaş ve çabala Nefes tükenip gittiğimizde o tarafta Dimdik durmalısın yüce rab yanında... Şair böyle dedi böyle de yazdı kalem Ne dert versin yaradan ne de elem Umudun daim olsun hep mutlu yaşa Yolun hep aydınlık olsun kardeşim Rümeysa... Şiirbaz

Bıktım Artık Bu Oyundan

Resim
En son saklambaç oynuyorduk biz babamla Ben kapattım gözlerimi saydım 10 dan geriye Açtım gözlerimi arandım bakındım sağa sola Babam bir kayboldu ki dönmedi hala geriye... Bu ne bitmek bilmez oyunmuş çık gel artık be babam Karanlıktan korkarsın diye hep yanık duruyor lamban Senin yokluğunu yüreğimde ve gözlerimde hissediyorum Bitsin oyun elma demem zaten, armut dedim çık gel babam... Şiirbaz 24. 10. 2003

Günaydın Sabah

Resim
Mutluluk doğarken her günün sabahlarına Tebessüm düşsün dudağın soluna sağına Her birinize selam olsun iki katlı şehrimden Tutuşalım el ele yürüyelim aydınlık yarınlara Şiirbaz 12.Nisan.2018

TEŞEKÜRLER...

Yazılarımızı sosyal mecralarda paylaşarak göstereceğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederiz...

KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.

İMZALI YAZILARDAKİ GÖRÜŞLER YAZARLARINA AİTTİR...

YAZARLARDAN OKU...

Daha fazla göster

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *

BİZİ TAKİP EDİN...

ÇOK OKUNANLAR

KIRILMIŞ BİR HAYAT

ASIM'IN NESLINDEN VATAN GÜNEŞİNE

GÜRÜLTÜLÜ SESSİZLİK

BİR GÜN

ANLAMAKSA ŞİİRİ

YAŞLI ANADAN BEŞ OĞLUNA MEKTUP

HER ŞEYDE "SEN" VARSIN

Herc-ü Merc

EDEBİYAT VE SANATTA YERLİLİK VE MİLLİLİK