Kayıtlar

Nisan 21, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ŞAPKA

Resim
mavinin çarşafı serilsin yüreğim yüreğine gözüm gözüne değsin dokunsun telime mitolojik sevdalı harpten çıkmış arp çalsın yürek telini notalarda açsın peçelerini raksa dursun aşka gelsin zamanı durdurarak herkes her şey tek tek silinsin metrajı kopuk filmden bulutlar öfkesini toplayıp mavinin çarşafını sersinler ayak uçlarımdan saçımın teline kadar güneşi doğurmaya gidelim elin ayağın zil çala çala bu sabahta horozları biz uyandıralım yumurtaları tokuşturarak peynirle domatese aşk yaşatalım çayıma en çok senin gözlerinin karasından yüreğimin yarasından koyuyorum içtikçe demleniyorum beden dile geliyor konuşuyor yüreğe şapka çıkartmak kalıyor şapka SİBEL KARAGÖZ

DALGALAN FERİDE

Resim
Bana öyle bakma Feride. İçimde fırtınalar kopuyor. Bir uçurumdan yuvarlanıyorum gözlerinle karşılaşınca. Elim ayağıma dolanıyor, bilemezsin Feride, hasta yataklara düşüyorum. Tüm perdeler çekiliyor içimde. Sensiz bir karanlıkta kalıyorum. Kendimle baş başa. Senin girmediğin evde ben de duramıyorum Feride.     Biliyor musun, her insanın sayısız perdesi vardır. Nasıl perdeler diyeceksin. Öyle bayram arifesinde yıkayıp astığın, beni sokaktan geçerken görünce arkasına saklandığın perdelerden değil. Her insanın gönlünün perdeleri vardır.  Yaşadıkça oluşur bu perdeler. En kalın perdesinin arkasına kendini gizler mesela. Sakladıkları, utandıkları, sevmedikleri hep bu perde arkasındadır. Bu açılmaz perdelerdendir, ölüm ile ebediyen kapanır. Sevince yeni perdeleri olur insanın, çiçekli perdeleri... Asıldığı her camdan baharı taşırlar içeriye, renkleri taşırlar. Maviyi, sarıyı, yeşili, turuncuyu. Bu perdeler kimi gösterirse güzeldir, şüphesizdir. Yalnızlığı örtemeyecek kadar incedir

BELKİ BİRGÜN

Resim
belki birgün ... ben bu biçare yalnızlığı ayak seslerinden tanıyorum ben bu giden ömrü yakalayamadığım tutamadığım iç yolculuklarından tanıyorum ben bu dönüşsüz yolları defalarca dönüp kendimi bir türlü bulamadığım arnavut kaldırımlarından tanıyorum belki bir gün mavinin ortasında çöl fırtınasında küllerin küllerime karışırsa tanış oluruz belki bir gün ölümün gözlerinden öperiz işte o vakit gerçekten ölürüz gözlerin gözlerimde ellerin ellerimde ruhsuz sevdan hayat bulur belki bir gün bedensiz ruhuma sahip çıkarsın belki bir gün belki'nin de ömrü biter SİBEL KARAGÖZ

SOKAĞİN TAVANI

Resim
sokağın tavanı güne bir aptal olarak uyandım ahhh dedim ahhhh bu inanışlarım bu kanışlarım dokuz değilse on on beş değilse kırk altı hiç mi değişmez bu saf çocukluğum aslında bağırırken duymam harfleri görmem çırılçıplak yalanları kanarım kırmızı pabuçlu sek sek oynayan çocuk gibi horoz şekeri elimden düştü ve uyandım parçalar arasında büyüdüğümde artık kanmayacak bu küçük kız yalandan dünyanıza içimdeki camı çerçeveyi  tuz buz ederek sevdasına kanmış ümide sarılmış tüm serçeleri bir bir uçurdum sokağın tavanına mavinin karasına uçurdum SİBEL KARAGÖZ

KENDİME BİLE DÖNEMİYORUM

Resim
dönüşü olmayan yollarım var saf temiz duygularımın katledilişi hepsi bir ölüm hepsi bir başka intihar senaryosu her ölüm bir yaş daha aldırıyor ölüyorum sanıyorum ihtiyarlıyorum saça düşen akımla tene düşen kargacık burgacık çizgimle yaşlarım damlamıyor artık gamzelerime doluyor birikti özlemlerim bir bir kirpiklerimden atlıyorlar darağacından sallanır gibi şimdi diyorum şimdi dönsem geriye kendimi bulur muyum o saf çoçukluğumu gamzesi gülüş dolu serçeyi sonra fark ediyorum ki gidecek yerim bile yok kendime bile dönemiyorum kendime bile SİBEL KARAGÖZ

ELMA KURTÇUĞU

Resim
şimdi sen gittin ya herkes her şey sen dün göz göze geldik elma ağacının çiçeğinde sen gibi baktı sen gibi koktu daha bir güzelleşti utanmasam kucaklayıp bir de buse konduracaktım zaten pek akıllı sayılmam deliliğim tescillenecek sen gittin ya aslında evreni sokağın dibinden tavanına kadar senli benli boyadın nereye baksam sevdasına mahpus bir ben içimde sen görüyorum şimdi sen gitmekle gitmiş mi oldun içimde sonu olmayan adı'mların var her yürüyüşe beraber çıkıyoruz varış hep bir kayboluş yoklar ülkesi bense iltica bekleyen elma kurtçuğu kendi kendini yiyen elma kurtçuğu SİBEL KARAGÖZ

TEŞEKÜRLER...

Yazılarımızı sosyal mecralarda paylaşarak göstereceğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederiz...

KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.

İMZALI YAZILARDAKİ GÖRÜŞLER YAZARLARINA AİTTİR...

YAZARLARDAN OKU...

Daha fazla göster

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *

BİZİ TAKİP EDİN...

ÇOK OKUNANLAR

KIRILMIŞ BİR HAYAT

ASIM'IN NESLINDEN VATAN GÜNEŞİNE

GÜRÜLTÜLÜ SESSİZLİK

YAŞLI ANADAN BEŞ OĞLUNA MEKTUP

BİR GÜN

ANLAMAKSA ŞİİRİ

HER ŞEYDE "SEN" VARSIN

Herc-ü Merc

EDEBİYAT VE SANATTA YERLİLİK VE MİLLİLİK