SABRET VE BEKLE

Boş sokaklardan daha da ıssızdı bu aksam yüreğim. Ruhumdaki sancı gitgide daha da artıyordu. Daha da çok ağrıyordu, hislerim. Bir bir dökülüyordu, umutlarım. Bedenim ağırlaşıyordu, zaman geçtikçe. Gözlerimin altı çökmüş, göz bebeklerim feryat figan... Dudaklarım yay gibi olacakken göz yaşlarım dur diyor. Dur ! İsyan eder gibi daha da artıyor dudaklarıma hücum ederken. Sevmek bu kadar yıkıcı olmamalıydı diye söyleniveriyorum kendi kendime. Boş sokaklarda yürürken sesimin yankısı sanki uyarı verir gibi kulağıma fısıldıyordu. Sevmek değil yıkıcı olan. Seni yıkan sevmek değil, sevilmemek diyordu, acımasızca. Bir anda yüzüme tokat gibi çarpıyordu duymaya korktuklarım. Sevdiğin için değil sevilmediğin için yanıyor kalbin. Bu yüzden ruhun can çekişiyordu bedeninde. Yüreğim bugün asi, ruhum siyahtı belki, ama hayallerim hala maviydi. Bu aralar biraz soğuk bir mavi ama. Sabır diye sesleniyor bana en derinden. Sabret ve bekle diyerek sakinleştirmeye çalışıyordu adeta yüreğimi. Ne...