ANLA!
Bir hikayeye başladım ayrılığımıza dair.
Bırakmalarını satırlara nakışlamanın en başında bırakma beni.
İçimde bir boşluk büyüyor.
Mavi gözlerin gibi.
Gökyüzü kadar.
Bu boşluğu yamamaya yetmez lisanım.
Kirli çöp kutusundan pis kokusu yayılır sensizliğin.
Belki ölürüz ikimiz, ucuz bir aşk hikamyesinin sonunda.
Çürük elmaya benziyor sana dair mısralarım.
İçinden kurtçuklar çıkan.
Kızıl menekşeler donatırdın baharın hatrına.
Küçük bir kedi gibi kıvrılırdım.
Yağmurlu havalarda kuytulara.
Sanırdım...
Islanırsam balık olurum,
Masmavi bir çift okyanusta.
Bir kelebek doğurudum sancılarla
Yırtık kozalarımdan.
Pollyanna'dan çaldığım tebessümlerim,
Elma şekeri olurdu, kimsesiz bir sokak çocuğunun ellerinde.
Hangi yürek seninle süslendi bu kadar.
Yaşam oldum, yaşlar dolan gözlerimle.
Yaşlarım geçti sevmelerle.
Beni anla.
Ablamın bir şiir defteri vardı.
İçinde sevgiliden hediye güller kaldı.
Hep kuru güller gibi kalmışsın zihnimde.
Sanırdım...
Gözlerimin bebeklerinden havalanır serçeler.
Ağlamıştım.
Yitip giden mevsimlere.
İrademin sokaklarında dolaşırdın.
Ayak seslerinden besteler yapardım.
Perdelerim hep kapalıydı.
Işığımı idareli kullanırdım.
Sanırdım...
İsraf ediyorum aydınlığı.
Hani dolaşmıştık adanın çiçekli sokaklarında.
Faytonlar kedileri kovalıyordu.
Aya Yorgi tepesinden umudumu sermiştim Marmara'ya.
Sanırdım...
Dünya kalbinden hastadır.
Ritmi bozuk gibiydi rüzgarların.
Yeni bir kitaba başla.
Kitaptır şiirden ziyade lazım olan dünyaya.
Kışın gitmiştin sahi sen.
Bir demet bahara kadar hasret kalmıştım sana.
Gelişinde güller vardı.
Bir şair olarak gülleri sevmezdim.
Papatyalar açan ruhumdan ötürü.
Beni anla!
Ömrüm geçiyor beyaz satırlarda.
Yuva saydım okyanus buzullarını.
Yoruldum gemilerim Tatanik.
Varsın çarpayım buzullara.
Yeter ki sen beni öksüz bir hikayede bırakma.
Selamet DARĞIN
Bırakmalarını satırlara nakışlamanın en başında bırakma beni.
İçimde bir boşluk büyüyor.
Mavi gözlerin gibi.
Gökyüzü kadar.
Bu boşluğu yamamaya yetmez lisanım.
Kirli çöp kutusundan pis kokusu yayılır sensizliğin.
Belki ölürüz ikimiz, ucuz bir aşk hikamyesinin sonunda.
Çürük elmaya benziyor sana dair mısralarım.
İçinden kurtçuklar çıkan.
Kızıl menekşeler donatırdın baharın hatrına.
Küçük bir kedi gibi kıvrılırdım.
Yağmurlu havalarda kuytulara.
Sanırdım...
Islanırsam balık olurum,
Masmavi bir çift okyanusta.
Bir kelebek doğurudum sancılarla
Yırtık kozalarımdan.
Pollyanna'dan çaldığım tebessümlerim,
Elma şekeri olurdu, kimsesiz bir sokak çocuğunun ellerinde.
Hangi yürek seninle süslendi bu kadar.
Yaşam oldum, yaşlar dolan gözlerimle.
Yaşlarım geçti sevmelerle.
Beni anla.
Ablamın bir şiir defteri vardı.
İçinde sevgiliden hediye güller kaldı.
Hep kuru güller gibi kalmışsın zihnimde.
Sanırdım...
Gözlerimin bebeklerinden havalanır serçeler.
Ağlamıştım.
Yitip giden mevsimlere.
İrademin sokaklarında dolaşırdın.
Ayak seslerinden besteler yapardım.
Perdelerim hep kapalıydı.
Işığımı idareli kullanırdım.
Sanırdım...
İsraf ediyorum aydınlığı.
Hani dolaşmıştık adanın çiçekli sokaklarında.
Faytonlar kedileri kovalıyordu.
Aya Yorgi tepesinden umudumu sermiştim Marmara'ya.
Sanırdım...
Dünya kalbinden hastadır.
Ritmi bozuk gibiydi rüzgarların.
Yeni bir kitaba başla.
Kitaptır şiirden ziyade lazım olan dünyaya.
Kışın gitmiştin sahi sen.
Bir demet bahara kadar hasret kalmıştım sana.
Gelişinde güller vardı.
Bir şair olarak gülleri sevmezdim.
Papatyalar açan ruhumdan ötürü.
Beni anla!
Ömrüm geçiyor beyaz satırlarda.
Yuva saydım okyanus buzullarını.
Yoruldum gemilerim Tatanik.
Varsın çarpayım buzullara.
Yeter ki sen beni öksüz bir hikayede bırakma.
Selamet DARĞIN
Yorumlar
Yorum Gönder