ACI
Ömrün yarısı geçmişti belki de.
Anlayamadım. Ömür nasıl biterdi? Ölmeden bilemeyeceğim asla. Dünya’da bir
acımasızlık vardı. İnsanlar yolda yürürken birbirlerine nefretle bakmaya
başladılar. “Sevgi” kelimesi eski şiirlerde, sararmış kağıtlarda bir ad olarak
kaldı. Hassas kalpleri olan insanlar da vardı. Yaşamak ağır gelmeye başladı
onlara. Kendi doğrularını sorgulamaya başladılar yanlış insanlar için. Yanlış
insanlar kendi yanlışlarını bırakıp yazım kılavuzlarında doğru kelimeleri
aradılar. Sert rüzgarlar esmeye başladı. Hiçbirisinin mutluluk getireceği
garantisi yoktu. Kaybedilmiş fırsatları en önemlisi kaybedilmiş aşkları insanın
yüzüne vurmaktan başka bir şey yapmadılar. İnsana acısı bu kadar çok
hatırlatılmalı mıydı? Belki hatırlatılmalıydı belki de hatırlatılmamalıydı.
Kaybettiğin insanları en çok duvarlara baktığında hatırlarsın belki de.
Duvarlarda akisleri belirir. Karanlık çökünce bir mum yakarsın ya ufak bir
aydınlık belirir. Ufak bir aydınlık seni zifiri bir karanlıktan kurtarır.
Karanlıkta kalmış insanlara bir mum lazımdı. Ne karanlıklar vardı bu dünyada… Geceyi
gündüz gündüzü gece eden insanlar vardı. Öyle tükenen insanlar vardı ki bu
dünyada yan yana dursalar elbette yüzleri farklıydı. Ama bir bakışları vardı. O
bakışlar tek bir yüze bürünürdü. Hayal kuran insanlar da vardı. Öyle hayaller
ki ancak bu hayaller yaşatırdı onları. Gerçek olacağının bir garantisi yoktu
ama onları yaşatacak hayallerinden başka bir şey de yoktu ellerinde. Vedalar
vardı… Ne çok vedalar… Dayanılır gibi değildi. Taşınacak gibi değildi. Boğazımda
bir yumru, yutulacak gibi değildi. Hayatta bir seçim yaparsın bazen… Yaptığın
bu seçim sana her şeyi kaybettirebilir. Eğer geçmişte yaşıyorsan geçmiş olsun
artık. Zaman geriye alınabilecek bir olgu değil. Acılarını dindirebilmek için
uyuyan insanlar vardı. Hatta öyle bir uyurlardı ki bir daha uyanmak
istemezlerdi. Uyandıklarında ise bir ölü gibi yaşamaya devam ederlerdi. “Seni
seviyorum” diyemeyen insanlar vardı. Bir ömür taşıyacaklardı bu pişmanlıklarını…
Bu taşıdığı pişmanlıklar bir gün mezar taşı olacaktı insanın… Ölmek için
gömülmek mi gerekti?
Yorumlar
Yorum Gönder