KAPALI HUYLAR SÜRÜLERİ
Tenhada yanık ekmek yediklerini kusarak
Ağaran güne uykusunu sürüyor, her sabah
Bakma kaybeden derelerin tozuna paslarla
Derin yaralara su dökerek, bir de ölüm ekliyor
Utanmadan, konuşuyor...
İnsan, amacı imana dudak dayayıp
Kalbi ile hâline zikir sızdırması elzem,
Su tertemiz diye yıkanmadan evvel...
Günahın noktalarına bel veriyor bir eziyet
Kocaman oluyor haykırmak nafile sonra.
Medeni yularını çorbaya bandırıyor
Kurtlar arasında kutlama düzenini
Vicdanının elinden alarak gururla
Namussuzluk ve haysiyetsizlikle
Gayba sürgün ediyor... Uğurlar ola!
‘Tan kızıl kan içinde o yalnız ağlayarak
Hürriyete masum sunmuş, namus oluyor.
Tarifsiz duygular ay ışığında uyumuş
Kudretini zevkinden istiyor, bir kadeh daha...
Dahası var: Karşı karşıya yaka pembe
Vuslat hezeyan içinde muhalif tıynetle,
Olmuş oluyor sonra, sonra ağır kokuyor.
Sevdiğim ile sevgilim kaçak, düş gerçek
Ya ölüm bir sonsuz ama dil eskimiş artık
Cüret etmek cesaretle yalnızken ruh
Daha huzurunu bozarak tenhaya damla
Öpücükleri ıslak oluyor çocuk altlarında...
Derelere dökülmüş kuru günahı tertemiz
Olması mümkün olmayan cahile ya, der
Kendisinin kızıl bir sahaya hortlamasına
Utanmazlar eyvah ederi, ne büyüktü, öldü.
HASAN AKBAL
NOT: Bu şiirim Künye Edebiyat E Dergi 3. Sayısında yayınlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder